4 Eylül 2009 Cuma

GRIP

Grip...

Dun sabah bogaz agrisiyla uyandim. Heralde odamin pencere ve kapisi acikti cereyan da kalmisim.

9:30 du odadan ciktim kahvaltiya oturduk. Maria'nin annesi seker biri bana MAI de dedi. Mai anne demekmis. Ulkeyi zaten sevdim'bir de tuz biber ekiliyor durumu oldu.

Gunun yine planli kadini Maria ile terminale yola ciktik. Rio´ya bilet alicam. Cok zor bir olay degil ama birakmadi ben gideyim terminale, neyse ben terminale girince sen beni bekle dedim. Gidip 3 ayri sirketi bulup fiyatlari karsilastirip bileti aldim. Burda sistem soyle otobusler 3 tip normal, konforlu ve lux sen ucretine ve saatine gore seciyorsun. Terminalde cigirtkan yok, bileti almayinca israr eden de yok. Kuyrukta beklemek cok duzenli.

Terminal oldugunu anlamadim oranin abartmiyorum.

I. Melih Gokcek'in ASTI'si geldi aklima. Rezillik dersin ya burayi gorunce o rezillige kepazelik dicem.

Bosuna I. Melih demiyormus, E. Colasan...

Ordan cikip metro ile sehir merkezine gecicez. Metroda binislere yardimci olan yonlendiren genc cocuklar var. Bunlar hukumetce genc yasta calismayi tesvik edici programa dahil olan kisilermis. Bizim ulkede de metroya binisi savas sanan dingillere de boyle cobanlar gerekiyor... E ulkeyi yillarca yoneten bir coban sulu varsa bu metrodaki goze batmaz bnce.

Insanlar yer veriyorlar yaslilara, amerika nin insancil olani Brezilya herkes cok nazik ve kibar. Ayrica empati ile davraniyor.

3.gun maria ya dedim korna yok mu burda? Cidden 1 kere korna sesi duydum. Arkadaslar lutfen korna calmamaya ozen gosterelim. Cok hos araba gurultusu olmayisi.

Pramoud ile bulustuk, bu sefer oglen ne canta var ne fotograf makinesi. Dedi ki oyle bir yere koydumki ben bile cikartamiyorum makineyi.. Digital kucuk bir sey almis yanina.

Birlikte buyuk bir parka gittik. Ben zaten nezleyim konusmadan takip ediyorum onlari. Park super, burda yine sadece park polisi var, demistim ya polis yapisi farkli. Her kulvara ayri polis. Parkta gercek brezilyalilari gordum. Yahu oha mi dersin aha mi dersin. 3G got gogus gobek ucuyor... 2 tur attim parkta hasta hasta maria bana HUNTER dedi.

Yarin RIO da gor sen Brezilyalilari dedi...

Parktan ciktik otobusle merkeze geldik. Otobusler cok iyi ayakta cok az insan var cunku sayisiz otobus var. Metroda 1 dakika da 1.

Eski bir tren istasyonunu gezdik. Yenilemisler. Burdan kenar mahallelere gidiyormus tren. Devlet hep rehabilite etmis. Cok sosyal ve insan odakli calismalar, herkes cevreye bilincli, apartmanlarda cikislar yangin tupleri eksiksiz, copler ayristiriliyor.

Halk luxe degil icerige bakiyor. Bizdeki lafi hatirladim "ben ne kaftanlar gordum icinde kimse yok,ne insanlar gordum kaftani yok" burda icerik cok degerli. Doktorlar ise sokakta steteskop ve beyaz onluk giyinmis halde metro ile geliyorlar. Anlayana...

Klimanin disariya zarar vermeyen turleri seciliyor. Pozitif de pozitif...

Aksam eve gelip biraz dinleniyorum. Canta hazirlicam. Maria'nin teyzesi geliyor. Italyan kokenli bakimli bir kadin. Gonullu calisiyor. Yaptigi is, intihar etmek isteyen ya da kendisini dinleyecek kimse bulamayanlarin aradigi bir telefona cevap vermek. Donusumlu ekiple yapiyor. Tavsiye vermiyor. Diyorki sehir hayati ve durum arkadaslarina vakit ayiramayan insanlar yaratti, sonucta cok insan 2 laf anlatacak kimseyi bulamiyormus.

Zamanim yok diyen sevgili dostlar bir hissetmeyi deneyin sizle konusmak isteyenleri...

Teyzesine bir CD hediye ettim taksim trio bayildi. Baklava da yedi. MAI ile gelecekler soz verdi.

Biletim hazir millet gidince yatiyorum. Tum gece ruyamda izmirli bir arkadasimi gordum... O da Sao Paolo'da anlasilan...

Birazdan devam.

Simdi otobusteyim RIO´ya gidiyorum etrafi izlicem.


03.09.2009

12:06


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder