24 Eylül 2009 Perşembe

Brasilia'nin Neresindensin ?

Evet, gayet karisik bir sehir aslinda Brasilia.

1960 yilinda baskent olmus.Burada aslinda hic bir sey yokmus ve demislerki RIO cok karisik, ayrica ulkenin merkezinde bir noktayi baskent yapmak, hem nufusun dagilimina olumlu etki hem de RIO kalabaligina engel yaratir diye baslamislar ise.
Fena da olmamis, soyle bir hali var sadece tum cadde sokak ve yollar birbirine benziyor.

Koloni gibi olusturmuslar sehiri.
Iki cadde arasinda bloklar ve 4 blokta bir ya bir okul ya da hastane.
Her cadde her blok ayni sadece magazalar farkli.
Sokak adi yok hersey rakamla...

Mac herkes kolonisinde kalacak hic de transfer olmayacakmis. Ama istenilen olmamis. Zira kapitalist duzen secimlere gidince, o okul, bu hastane, o market derken sehir arabasiz gezilemeyen ve yolda yayalarin olmadigi bir kent olmus cikmis.

Gecen gun karsidan karsiya gecicem gecis yeri bulamadim, kopru altindan arabalarin gecitigi gibi gectim.
Baya tuhaf bir durum.

Kentin bir diger ozelligi; merkezinde yapay bir gol var, bu gol buranin havasini yumusatsin diye yapilmis ama cok bir etkisi olmamis sadece gol kenarindaki yerler olumlu etkileniyor golden.
Nem orani % 40 larda yada altinda terlemiyorsunuz ama gunes suyunuzu emiyor. Hava burda surekli super ve ayrica yagmurda nerdeyse her gun 1 saat yagiyor.

Bolge dumduz ne yokus, ne tepe, ne de bir cukur.
Burda yakinda selaleler var, birde unlu Kristal taslarinin bulundugu yer.
Gelirken bir kac kristal getirdim arkadaslar size verecegim. Oldukca guclu bir tas, yerinden geliyor...

Bir yuruyuse gittim senatonun ve bakanliklariin oldugu bolgeye, inanin bakanliklarin oraya gelip gelmedigimi anlamadim, yazilar olmasa hic bilmiyecegiz.
Ne bir polis ne bir konvoy yok hic bir sey yok.
Sakin sakin, hatta resme bakarsaniz bakanliklarin dibinde seyyar saticilar.
Bakan bile cikip sokakta yiyiyormus.
Bizimkiler baska sey yer dedim, bunu yemez..

Sehrin plani ucak seklinde yapilmis, iki kanat uzerine kurulu...
Bu kanatlarda boylu boyunca gidin, gelin...
Cok unlu bir mimar var burda, su an 90 yasinda hala tasarim yapiyor. Sehre cok garip eserler katmis. Bir tanesi bu garip kilise...

Kavsaklar cok ilginc, ben ancak 5.inci gun araba kullandim.
Herkes kurala uydugu icin garip bir durum, bizde diger surucuye guven olmaz dedim. Giris cikislar cok alisilmamis sekilde yapilmis. Bir kavsak resmi iste yaninizda.

En guzel olaysa evde bulusma, en cok talep goren bulusma sekli. Buradayken 2 ev partisine -ki cocuklar da geliyor bu partilere- 2 aksam yemegine, bir de pizza partisine katildim.
Pizza partisi bombaydi. 18 adet pizza hamuru acip firina verdim. Acayip zevkli, Turkiye'de de yapmaliyiz.
Tum puf noktalarini ogrendim, aslinda onlarda benden baya bir sey kaptilar... Hamur acani az bulunuyormus.
Benim mutfak merakim boyle, 4 saat ayakta kalip 40 kisiye pizza yapmak delilik hakkaten..

Yarin size buradaki her din icin ortak merkez kabul edilen bir yerde yasadiklarimi yazacagim.

Brasilia'nin icinden sevgiler...

24.09.2009
14:46

21 Eylül 2009 Pazartesi

Birazda Brasilia

Yaz yaz derken kimlerleyiz goremedik.

Aslinda bir cok kisi diyorum da tabii Adriana'yi ilk siraya koymak lazim. Istanbul'a bundan 1 sene once gelmisti. Bizim evin en cok misafir agirladigi donemlerde bizle beraberdi. o karmasayi yakindan bilen biri.
Bana da gel istedigin kadar kal demisti.

Bugun ondan ve ailesinden bahsetmek istedim.

Sanki evde gibiyim. Sabahlari Adriana'nin isleri oluyor o ise gidiyor, bende sehirde arkadaslarla yada sehrin degisik yerlerindeki olaylarla ilgili kesfe cikiyorum. 
Evde hersey var, Adriana ozellikle de dikkat ediyor eksik bir sey olmasin diye. 
Ailesi ile de yemek yedik gayet duzgun insanlar.

Ilginc yanlari cok, babasi cok siki bir katolik, elimi cevirsem hac vardi evde, e tabii boyle olunca dini espriler biraz yavasladi. Aman ne lazim hac bu boru degil.

Burda aile iliskilerinde her hafta arasi bir ogle yemegi yemek ve haftasonlari annelerin evine yemege gitmek var. Dedimki bizde kaynana evde kalir, gozleri dondu. Kadin fena oldu. Cok komikti inanamadi.
Aslinda evleri gayet musait ev degil zaten baska bir sey olmus artik.
Bir ara evde kaybolunca millete seslenmek zorunda kaldim.

Kiz kardesinin iki cocugu vardi. Onlara bizim Turkiye'nin en iyi faturaya sifir ekleyen sirketi TurpCell sapkalari getirdim cocuklar delirdi, sapkalar super.

Burda yemekler harika, tadindan yenmiyor. 8 kilo verdim. Yani mesela, pilav geldi allah dedim tanidik. Icine konanlari soyluyorum KOKONUT, Peynir, Sarimsak, pirinc. Heralde pirinci yanlislikla koyuyorlar.

Muz cok onemli bir yiyecek burda, muzun her seyi yapiliyor.
Gecen gun kizartmasini yaptilar yagda.
Arkadaslar saka degil, mangalda yaptilar barbekude.
Hadi hepsi ok dersin ama en son dun, pizzada kullandilar. Sweet pizza diye.
Yani siktirin dedim...

Yanliz olsalar baska yere de kullanacaklar, allahtan toplum icindeyiz.

Burda hersey ot bazli, birde tropikal meyve. Otlarla meyveler ayni kapta yeniyor.
Yahu insan bir restauranta gider ve orda acik bufede hic tanidik bir sey  bulmaz mi?
Bulduklarim var. Patates, domates, patlican. ekmek, sogan (lulu bilir sogani sevdigimi)... Yok vallahi de yok. Birde pancar gordum, ama taniyamadim...

Annesi domuz yermisin dedi, valla tanidik diye onu yicektim. Hic olmadi domuzu biliyoruz.
Bir meyve tabagi resmi var bakarsiz halimi anlarsiniz. Hangisini istersin dediler, cocuk gibi onu da bunu da halindeyim...
Ha bu arada Kaju ile gercek tanismayi yasadim merak edenler cok guzel bir meyve olan kajunun da resimlerine baksin. Tabaktaki kirmizi zimbirti, tepesinde kuruyemis var.

Gelelim renklere, burda kanarya milli renk, hos tabi bizde de oyle dedim. En buyuk Fener cunku dedim, biliyorlar. Alex-Andre-Zico-Roberto... 
Ilk gun herkes sari giyinmisti, Canario... Bende...
Kafamdaki de Turban dedim, korktular biz Turkler bununla gezeriz dedim yada koyunlar vardir turbanla gezdiriliriz (kukla gibi giy turban..), Inandilar ama ben dayanamadim cikarttim. 
Onlarda rahatladi, bende...

Iste Brezilya bu karmasik renklerle, 26 eyaletin olusturdugu bir ulke...

Neresinden bakarsaniz bilemem ?

21.09.2009
22:11




Salatalarin Dunyasi

Bugun otcul bitkilerden bahsetmek istedim.

Bildiginiz gibi bitki cok etkili ve verimli bir canlidir, degisik ozelliklerinin yaninda ilk basligi tum bitkilerin yesil olmasidir. Bunun pek tabii ki dunya dengesi ile ilgili bir nedeni var. Foto sentez; siz simdi baslarim fotosentezine diye gireceksiniz olaya. Bu islemi bilmeyeniniz cok azdir ama, tekrar etmekte yarar var.

"Fotosentez, bitkilerde ışık enerjisi kullanılarak organik bileşiklerin üretilmesidir.Havadaki karbondioksit güneş enerjisi kullanılarak, nişasta ve diğer yüksek enerjili karbonhidratlara dönüştürülür. Karbon kullanıldıktan sonra ortaya çıkan oksijen ise havaya bırakılır. "

Bu bilgi heralde hepimiz icin simdi ortak oldu.
Peki simdi cerceveyi biraz derinlestirelim.

Acaba bitkiler neden yesildir. Bu kismi bizi ilgilendiriyor cunku, bu bir isaret aslinda hepsinin ortak bir amaci oldugu ve bu amacta yansima yapan pigmentlerin bize gorundugu hali bu oldugu icin, pek tabii ki kirmizi da olurdu ama o zaman ates rengi ile de karisirdi. Bu bize dunyada bir cok seyin birbiriyle ciddi baglantisini gosteren kucukde bir ipucu. Herseyin rengi ozenle secilmis.

Gelelim bitkinin yasamina, oldugu yerde sabit kalarak yasayan ve gayette sakin bir yasam suren bir canli, bizler gelisimini goremeyiz, etkisini kisa surede anlayamayiz ama o gelismeye ve buyumeye devam eder.

Bu haliyle bitkinin nerden kaynak bulduguna da bir bakalim. Dunyamizda depolanmis ve akiskan (yani o an hazir bulunan) dogal kaynak turleri var. Daha iyi orneklemek gerekirse mesela petrol depolanmis bir kaynak, ama ruzgar yada nehirlerin akisi bunlar akiskan kaynak. Ikinci grupta potansiyel bir enerji var ama ilk grupta gercek elle tutulur depolanmis bir enerji var.

Peki bunun bitkilerle ilgisi nedir?

Aslinda bitki ile cok ilgisi yok konunun gidecegi yer daha farkli, lakin bitkiyi once anlatalim.
Bitki gelisirken akiskan kaynaklari kullanir, yani gunes akiskan kaynagini alir, hava ile birlestirir ve dunya uzerinde zararli gordugu karbonu bunyesine alarak yine akiskan enerji su vasitasiyla kendinde depolar. Bu haliye bitki oldugu yerde hem depolanmis kaynak yaratir ilerisi icin, hemde akiskan kaynagi verimli sekilde yasaminin ilerlemesi icin kullanir. Birde cogu bitkiler yan urun olarak  diger canlilara akislan enerji kaynagi olur. Mesela salatalik gibi...

Siz evinize gider sofrada salatayi yersiniz afiyetle... Ohh akiskan enerjiden faydalandim bir de organik.

Peki simdi geleim size, bakalim bir salatadan farkiniz neler?
Ya da daha iyi bir tabirle hiyar misiniz degil misiniz?

Kisa bir gun ozeti geceyim. Sabahlari kalkarsin cesmende hazir su vardir, cesmeyi acarsin dislerini kimyasallarin bini bir para urunlerle dislerini fircalarsin eger macunun bittiyse  plastik dis macunu kabini cope atarsin. Eskiden bunlar metaldi  son kalan macunu icinden cikartmak zordu, simdi plastik oldu sonuna kadar macun cikiyor diye bir de sevinirsin. isine gelir ya. Daha daha daha. Bilmessin o plastigin 10.000 yilda yok oldugunu.

Akittiyin suyun haddi hesabi olmadan gecirdigin banyo sefasindan sonra iceri gidersin, kahvalti icin hazirlanan yiyeceklere bakip sukredersin, o da var bu da var. Kahvaltini bitirince, tabagina donup bakmassin, bir princ tanesi yada bir parca ekmek kalmismi. Hiyardan farkin bu iste, bir bitki olarak hiyar olsan o bitki yaninda kalmis yiyeceklerin curumesini oldugu yerde bekler ve sonra onlari kendisine guc verecek gubreler halinde alir. Sense onlari tonlarca copun heba oldugu bir alana postalamak uzere masada birakirsin.

Ise dogru yola cikarsin super bir aracin vardir, trafikte 1 saat yol gidersin, bakarsinki herkes tek arabalarda, yukle gazi kullan benzini ilerle de ilerle ha bunu yaparken hem depolanmis dunya enerjisini kullanirsin, hem de uzerine gelen gunese kufredersin, o gunesin o benzini binlerce yuzyilda yarattigini unutarak. Depolanmis enerjilerin sinirsiz olmadigini hatirlamayarak.

Ise gidersin uzerinde cok guzel giysiler vardir, herbirinin uzerindeki desenleri ve boyalari yaratmak icin kullanilan toksiklerin ve suyun hesabini bile bilmeden boburlenirsin. Yeni aldim. Guzel degil mi, sormadan biri sana der cok yakismis. Off dunyalar senin olur, dunyalari kaybettigini bilmeden kendinden gecersin.

Ofisine girersin, muhtemelen bir bitki vardir ofisinde sularsin onu, cok guzel yetisiyor ne tatli diye onunla konusursun, yada yuzune bakmassin Ayse hanim bu bitki solmus alin burdan diye seslenirsin. O ne amacla ortaya cikmis ne yapar sana nasil yardim eder farkinda bile olmadan...

Iste boyledir salatalarin sakin dunyasi, akiskan kaynaklari verimli kullanir ve depolarlar.

Simdi dusunuyorum, acaba onlar mi hiyar ben mi, ben bu haliyle hiyar olmayi secerdim acikcasi..

Secim sizin...

Tum hiyar arkadaslarimi seviyorum...

21.09.2009
11.11
Brasilia

DreamerS

Bir suru insanla yazistim, buradakilerin de bizden farki yok, yes baba ooo super goruselim diyorlar, gerisi zor geliyor. Kendine saygi ile ilgili...

Yola etkisi olanlarla karsilasirim diye dusunuyorum oyle de oldu.

Aksamustu bir arkadasla bulustuk, Brasilia da yasiyor. Oldukca karmasik bir dunyasi vardi basinda da sezdim zaten. Beni bayiltacak halinden kendimi siyirmak ve oldugum konumda kalmak icin herseyi serbest biraktim. Anlatmaya basladi, islerin, ortamin sehrin, insanlarin, yasamin her noktasinda zor yerlerini hem goruyor hemde gosteriyordu. Bana 'umutsuzum' dedi...

Orda simsekler cakmis olacak ki iki adim ileri dogru yoneldim ve gozlerinin icine bakarak, umut bir varolus degil bir histir. Hissin -suz olani olmaz his vardir ama sen onu engelleyecek kalemleri tasimaktasindir; Simdi birak o engel kalemlerini ve mutlu kismindan ilerle kesfet icindekini dedim.
Cocuk da iki adim geri cekildi.
Haklisin..
Cok derdim degil hakli olmak, bu senin yolun ister ilerlersin istemesen yasamin bu yol icin sana hatirlatmalari sunmaya devam eder.

Bana ertesi gun e-posta atmis, buyuk bir farkindalikti diye. Bazen yansimalar kapilari kiriyor. Onun icin hayirlisi...

Aksamustu bir grup geldi bir cafeye, burda cafelerde ve evlerde bulusmak cok alisilagelmis bir durum. Cunku sokaklarda oyle caddeler var ama, insanlar yurumuyor Birlesik Devletler gibi burasi, herkeste araba noktaya gidiyorlar. Bir de parklar dolu bir cok insan spor yapiyor.
Benim gorusecegim kisi iki arkadasiyla geldi.
Surekli gulen biri, sordum yani ne diye guluyorsun.
Agzi, yuzu ve gozleri boyle kalmis gibiydi.
Aslinda diplomatmis, bir de isi de karmakarisik anliyacaginiz. Dediki ben mutlu oldugum seyleri surekli yapiyorum ve bundan da keyif aldigimdan surekli guluyorum.

Konu tabi derinlesecege benzerdi, diger bir arkadasi Japon du, o da kendinden bahsetti, patronu ile yasadigi sorunlari anlatti ona bagirmis, bu tabii alisilmadik bir durum. Beni kovsunlar diyordu.

Bir digeri son 3 yilda degisim gostermis ve hayatindaki bir cok noktayi yenilemis ve degistirmis biriydi.

Baya farkli kisilerden olusan bir gruptu, sonra gruptaki Fernanda, Fabriciso icin sunu dedi, birden bire, onun kendi dunyasi var ve o yarattigi yerde hem mutlu hemde ozgur.
Vay, yine icsel bir aciklama oldu bu, Fabricio ya donup onun gercek bir hayalci olabilecegini soyledim.

Hikayesini anlatti, sonra son yolculugundan bahsetti. Antalya'ya tatile gelmis ve Antayla'yi secerken en ufak bir fikri yokmus neden orayi sectigini ve geldigini... Hisssettigi bu olunca oyle kapilar acilmiski kendi de hala saskin, ardindan Istanbul'a gittim bir goreyim diye o hissi alamadim dedi.
Yolculuk onun akisi icin bir acilim olmus sonra istediklerine yonelimde ic sesini dinlemeyi cok sevmis.

Bunu durumun gercek bir Dreamer icin oldugunu soyledim, bilemem dedi ben boyle hareket ediyorum. Ogrendin o zaman dedim. Adini da koymus olduk.

Son olarak sunu soyleyince koydugumuz adin saglamligini bir kez daha derinden hissettim.

Ben dedi, kisisel gelisimle yada detaylariyla ilgilenmiyorum, o cerceveye bakmiyorum ben akisinda gidiyorum ve istedigim hissettigim noktaya gidiyorum. Bunun icin arac aramama gerek gormedim, arac benim.

Iste dedim, bundan sonra senin DREAMER statusunden dusmen zor.

Belki de cogumuzun yapamadigi disa bagliligi degil, icsel gercekligi ve hissiyati takip eden biriydi Fabriciso...

Yol kesisir ve kisi gorunur...

Bugun boyle gorundu.

Excursionist Dreamer.
srcn

21.09.2009
10.04