10 Eylül 2009 Perşembe

EKRAN SEHRI

Burasi aslinda bir ekran sehri, herkesin bir ekrani var ve ordan yayin yapiyorlar.

Leblon kaldigim yer buranin bagdat caddesi, hal boyle olunca nezih semt kimligini burda oturanlar kendilerine yapistiriyorlar.

parlementoya gittim, orda da ayricalikli durum var, biz RIO nun parlementosuyuz, bu ulkenin ilk parlementosu algisi onde.

Politik olarak yapilan tuhafliklar burda da var, sadece kemaralar olunca konusan politikacilar, itirazlar, cikar gruplari burda da sutu bozuklardan olusuyor.

Halk daha dogal, bizim ulkedeki kadar ozgurluk yok, mesela plajda ustsuz guneslenirsen polis goturuyor seni, ama burda herkes altsiz daha cok. Kadinlar ip tanga erkekler speedo <slip mayo> giyiyor. Bu denizde mayo pek tutmuyor zaten dalgalar seni feci hirpaliyor speedo en iyisi. Sehrin icinde tanga ile degil ama speedo ile gezen bir cok kisi var, kimse donup bakmiyor, bizde sikerler adami.

Plazalar bolgesinde en eski bina 400 yillik, o binayada ne yapcaklarini bilemiyorlar, delilik.

Burda din cok cesitli halkin spiritual baglantilari cok afgan kokenli dinler de cok etkili burda grular bile var, hatta bir saint, kapadokyadaki saint george burda ilah...

Nasil soyliyeyim anzaklar geliyorya heryil. Burda saint george icin gelecek binlerce insan var.

Bu bilgiler icin halkla konusmak gerekiyor. Halk burda isa heykelinde cektigin fotograftan daha cok bilgi veriyor.

Suan halkin olmadigi bir plajdayim, yarin brasilia'ya gecicem, sakin bir kumsal gunundeyim, oysa iki gun once burasi et yiginiydi.

Aslinda o da eglenceli, surfculer dalga pesinde millette 80 cm´e kadar suya girip cikiyor. Suda sahile paralel cok sert akinti var, bir giriyorsun 2 dalga yesen 100 metre ilerdesin. Suyun icinine girmen yuzmeye degil sahile paralel yuruyuse dair oluyor.

Yazin duru m farkliymis, deniz guzel ama oglenden sonra yagmur yagiyormus, 1 saatte hersey olup bitiyor. Yine gunes ardindan.

Maclar cok kritik burda Sili macini da izledim. Kadin erkek ususuyorlar ekrana, birasiz olmuyor. Bira burda hafif 8-10 tane icince tuvalete ancak gidiyorsun, alkollu de olmuyorsun. Ne su, ne bira...

Aksam Andre'ye giderken sikisik trafikteydim. Ilginc bir olay yasandi.

Yan otobuste bagirisma kosusturma felan. Kafayi cevirdim eli silahli biri. Aksam 19.00 otobusu soyuyor silahla. Bende arka kosedeyim bir baktim polis indi arabadan kasila kasila agir agir rococop sanki anasini satim.

Baktim yuz yuze gelcekler hirsizla, bizim otobusun icinde yere yattim. Millete de yere yatin diye bagirdim. Herkes yapisti yere. Soforde 2 dakika sonra gazladi ilerledi. Arkamiza bakmadik. Sonra soyulan otobus bize yetisti. Millet icerde konusuyor. Cok normal bir olay, ne arac duruyor yerinde polis tutanak tutsun, ne baska ekip geliyor.

Teksas'in alisilmis gunu.

Esya ya almiyacaksiniz ya da alirsaniz sokun bir yerinize...

Ayni gun burda bir STK ile gorusmedeydim onlarda arka mahallelerde SLAM deniyor mahalleye, rehabilitasyon yapiyorlar, iletisim, insan haklari ve kucuk yasta silahlanmanin onune gecilmesi hususunda. Bizim STK lardan daha kucuk caplari ama <mesela ACEVden kucukler> ama is cok icerikli zor. Mahalleye inelim istedi, STKnin calistigi. Cunku tam icinde olaylarin, yanimiza bir siyahi bayan verdiler. Oldukca curretkar bir kiyafet vardi kendisinde, 7-8 sokagi gezdik prens charles da gelince burda gezmis, ne dusunceli degilmi sen yillarca somurge devletleri kur, onlarin icine et, sonra sictigin boku ziyarete gel. Avrupali ya cagdas prens...

Neyse 80 kurusa muz aldim 1 kilo, seker gibi. Onu yedik yururken, sokakta elinde silahli cocuklar var 10-16 yaslari arasinda, resim cekemedim uyardilar cunku. Bana asist eden dostu Markus cok korktu, ne isim var burda demeye basladi, aslinda yazar ve muzisyen kendisi. Bu bulusmaya araci olan arkadasimin arkadasi. Ilk karsilasmamiz silahlar altinda olmus oldu.Polis yok etrafta, olsa da barindirmazlarmis, sokakta hap <drug> tezgahlari var, anliyacaginiz heykel isa sehrin girisinde korumasini iyi yapamiyor. Evliyadan ermisten medet umanlara duyuru olsun bu da.

Markus ilginc bir sey dedi, kendimden utandim dedi sen taa Turkiye'den gel bu merkezi bul ben 41 yillik RIO'luyum, bu kadar yuzlesmemistim dedi. Dedim bizimde yuzlesmedigimiz basliklar var ama, niyet onemli edersen niyetini acabilirsin bir kapi. Belki cocuklarla muzik calismasi yapacak. Bir yerden baslamak lazim.

Andre ile konusuyoruz gunun aksaminda RIO bir numara dedi benim icin sonra SANFRANCISCO ve ISTANBUL geliyormus. Hepsi ayri telden guzeller dedi, biraz yorgundu bende sorunca cocuklarindan bahsetti, artik onlarla zaman geciremiyormus, cocuklar ayri dusmusler biraz cani sikkindi.

Tavsiye degil ama bazi paylasimlar yasadik. Sonunda kendisinin bir seyler yapmasi gerektigini hissetti. Karsidan bekleyerek olmuyor.

Onlarin her dedigini yakin olmak icin yapmis, sigara parasini bile veriyor. Garip bir acilim tabii. Andre'nin babasi aradi o ara baktim soguk konusuyor. Sen babanla soguk konusuyprsun bunu ben bile dil bilmeden algiladim, sonra cocuklarindan sicak olmalarin bekliyorsu n dedim, sarsildi biraz. Ogluyla tanistiricak beni. Anlariz o zaman meseleyi...

Aksam Marcel in evine gidiyorum, sato kirmasi bir ev, korkunc ama kahverengi hersey, her tarafi doldurmus, kadinlar hayatinda alan birakmamak icin odayi doldururlarmis. Feciydi burasi icim daraldi.

O kapidan o kapiya gecisler, surekli karmasa. Uyku bastirinca ciktim, enerjim emildi resmen...

Su sesinde yazmaz guzelmis, RIO'ya bak, denize bak, pda e bak...

Ayagima su geldi 5 metre acikta olmama ragmen, haydi yeter diyor anlasilan.

Aksam couchsurfing RIO bulusmasina gidecegim.

Okyanus, okyanus...


10.09.2009

13.21

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder